Güzel bir Evire'de Zekiye'nin ablasını becerdim

Güzel bir Evire’de Zekiye’nin ablasını becerdim

Lise yıllarımdı. 16 yaşındayım. Babamın işi nedeniyle resmi bir kurumda yaşıyoruz. Çünkü ben bir tekne kazıcısıyım, sadece ailem ve ben. Sakinleri yaşamanın nasıl bir şey olduğunu biliyor. İtirafıma konu olan Zekiye Abla, babamın bir arkadaşının eşi ve mesleğe yeni başlamış bir mühendisin eşidir. 4 yıllık evli ve 1 çocuk babasıdır. Zekiye Abla İstanbul’da büyümüş, ilk kez taşraya gitmiş çok çekici, mavi gözlü, güzeller güzeli bir kızdır. İstanbul’da büyümenin rahatlığı, rahat tavrı ve rahat kıyafetleriyle Diyarbakır (80’lerde bahsettiğim Diyarbakır) gibi bir yerde. Evdeki diğer kadınlar onu kıskanıyor ve kocasının ona ilgi duymasından korkuyor. Bu nedenle, onunla pek samimi olmadılar ve onu dışladılar.

Annem bakıyor çünkü 50 yaşında, babası altını taramaz ve Zekiya ablayı oğlu gibi çok sever. Zekiye Abla her zaman yanımızda. Oğlu daha 4-5 yaşında, sevimli, hoş bir çocuk, oyun oynuyoruz, tv izliyoruz. Zekiye Abla’nın sağladığı serbest vuruşu, bacakları ve göğüsleri izliyorum ve geceleri veya banyoda rüya gibi beyaz bacaklar, sıska bel ve güzel göğüslerle 31 çekiyorum. Zekiye abla benim için cinsel bir anı. Ayrıca o dönemde Yeşilçam’da cinsel bozukluklar olduğu için okula her gittiğimde Zerrin Egeliler, Hadi Çaman, Zerrin Doğan ve Bülent Kayabaş’ın seks filmlerini izledim ve oradaki pozisyonları düşündüm, Zekiye ve ben gibi. bu…

Asla unutmayacağım, Aralık ayıydı. Ayhan Amca (Zekiye Abla’nın eşi) seminer için Kayseri’ye gitti ve Zekiye’yi bize emanet etti. Bu arada annem Osmanlı ve ben kadın olarak yetiştirildim, annemden çok korkuyorum. Zekiye geceleri yalnız kalmaktan korktuğu için annemden yanında kalmasını istedi. Annem beni Zekiya Ablayı kendi çocuğu gibi sevdiği için gönderdi. Onun evi 5. katta bizim evimiz 3. katta. Hani o pansiyonlar ya mazot devletten gelince sobayı çok sıkı yakarlar. Ev çok sıcak. Salondaki yatağımı Zekiye’nin ablası yaptı, oğlu ve o da yatak odasında yattı. Hava sıcak olduğu için kapı sonuna kadar açıktı.

Zekiya ablayı düşünüyorum ve hava sıcak olduğu için uyuyamıyorum. Ayağa kalktım ve yavaşça Zekiya’nın odasına yürüdüm. Oğlu kendi beşiğinde yattı. Zekiye Abla da geceliği aşağı çekilmiş, baldırları ve dantelli külotu ortada, göğüsleri açıkta (Haydi bana gelin gayler!) dercesine dağınık yatıyordu. Ölüleri uyandıran harika bir manzaraydı. Bu güzel manzara bir yandan sikimi patlattı, bir yandan da uyanıp beni görmesinden korktum. Neredeyse deliriyordum. Tüm cesaretimi toplayarak hemen aletimi elime aldım ve Zekiya’nın ablasıyla flört eder gibi onunla oynadım. 2-3 dakika sonra elime boşaldım ve çok hızlı bir şekilde Zekiye’nin odasından çıkıp yatağıma gittim. Ama sabah uyuyakalmışım.

Ertesi gece Zekiya’nın ablalarına gittim yine orada yattım. Yerim hazır. Zekiye Abla odasına çıkıp uyuyakalmış. Daha fazla uyuyamadım, kalkıp odasına gittim. Bu sefer yan yatmıştı, bana sırtını döndü. Bacakları ve kalçaları karanlıkta bile beyaz. Penisim patladı. Yaklaşmaya dayanamadım. O pürüzsüz tenine dokunmam gerekiyor, elimi nazikçe uyluğuna koyuyorum, yanıyor. Kalbim korku, heyecan ve seks yapma arzusuyla durmuş gibiydi. Bir elimi aletime koydum, diğeriyle bacaklarının sıcaklığını hissetmeye çalıştım. Sonra Zekiye Abla uyanıp bana döndü, buluştuk. O bir şey diyemeden, korkudan kaçan ve kendi yatağıma uzanan tek kişi bendim. Çocukça bir fikirle yorganın altına saklandım. Kaza yaptım sandım, yarın anneme söyleyince ben ne yapacağım. Tanrım, nasıl böyle bir şey yaptım? Bir yandan bildiğim bütün kefaretleri yapıp bir daha yapmayacağıma dair Allah’a binlerce söz verdim, diğer yandan Zekiye’nin bir daha gelip bana kızmaması için dua ettim. Ama gelmedi.

Sabah Zekiye uyanmadan hemen kalkıp bizim eve indim, kitaplar aldım ve doğru okula gittim. Okulda acaba ne oldu? Anneme söyledi mi? Ben düzüm! Dün gece düşündüm ve yaptım. Okuldan sonra eve varmam uzun zaman aldı. Geç kaldığım için ailem çok üzüldü. Oturdum ve ders çalışmaya başladım. Zekiya Abla açıkça bir sıçan değil. eyBana pijamamı verdi. Banyodan çıkarken tatlı sesiyle, “Eminim bu gece bir melek gibi uyuyacaksın, tatlı rüyalar!” dedi. dedi ve beni son bir kez sevgi ve şefkatle öptü. Sonra ben kendi yatağıma, o kendi yatağına uyumaya gitti. Ertesi gün karısı ilahiyat okulundan döndü. Zekiye ve ben hiç olmamış gibi davrandık.

Daha sonra bu olayı kız arkadaşlarımdan birine ve sizlerden birine anlattım. Merhaba!

Bir yanıt yazın